İzmir’de evliliğinde şiddetli geçimsizlik yaşadığı öğrenilen B.K. isimli kadın, boşanma davasının görüleceği Cuma günü eşinin eve gelmesi üzerine polis çağırdı. Kadın, indirdiği ‘KADES’ uygulaması üzerinden yaptığı ihbarla evine polis ekipleri geldi.
Kısa sürede eve gelen polis ekipleri, kadını Emniyet’e götürdü. Burada ifadesi alınan kadın eşinden şikayetçi olmadı.
ULAŞIM OLMADIĞI İÇİN YARDIM İSTEDİ
B.K. emniyetteki işlemlerinin ardından ulaşım sorunu yaşayacağı gerekçesiyle polis ekiplerinden yardım istedi. Polis otosuyla evine götürülen B.K. araçtan indiği sırada, polis memuru S.A., B.K.’ya eşlik ederek apartmanın 1’nci katındaki dairesine kadar götürdü. Olay burada gelişti.
POLİSİ VURDU, PAYLAŞIM YAPTI
B.K., kapı girişinde henüz belirlenemeyen nedenle tartıştığı polis memuru S.A’yı tabancasıyla belinden vurdu. Kadın, yaralanan polise aldırış etmeden evine girdi. Daha sonra B.K. polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Yapılan incelemeler kapsamında B.K.’nın sosyal medya hesabından polis memurunun kendisine saldırdığı ve bu nedenle vurduğuna dair itiraf paylaşımları yaptığı görüldü. Ayrıca, B.K.’nın paylaşımlarında emniyete götürülerken polis memurlarını ve emniyette ifade verdiği anları kayda aldığı görüntüleri yayımladı. Paylaşımlarında kadının antidepresan kullandığını belirttiği de görüldü.
SONER YALÇIN KARA KUTU’DA YAZMIŞTI
Gazeteci Soner Yalçın’ın 2019 yılında yazdığı “Kara Kutu” kitabında, antidepresan ilaçlarının etkilerini yazmıştı. Yalçın kitabında şu sözlere yer vermişti;
“Antidepresanlar…
Genellikle aylar süren uzun süreli bir kullanım gerektiriyor. Çünkü etkisini haftalar sonra gösteriyor. Bu süreç bağımlılığa yol açabiliyor. Bu da özellikle gençlerde şiddet-intihar eğilimini tetikliyor.
Bu bilinmesine rağmen çocuk ergenlik çağının basit gerilimlerini mi yaşıyor, dayıyorlar ilacı! 124
Londra King’s College’ın 21 bin insanın medikal kayıtlarını inceleyerek ulaştığı sonuçlara göre bazı ilaçlar…
124 Ah nedir bu gençlerin çektikleri: Fransa Sağlık Ajansı (ANSM), ülkede -sivilce- ergenlik/akne tedavisinde kullanılan “Diane 35” ve jeneriklerinin ruhsatlarını askıya alıp piyasadan çekti. Doğum kontrol hapı olarak da satılıyordu.
-Mani ve bipolar bozukluk potansiyeli taşımakta…
-Kemik kırılma riski iki kat yükseliyor…
-Kalp hastalığı ve felç riskini artırmakta…
-Bu ilaçlar intihar ve şiddet düşüncelerini tetikleyerek geçmişte sayısız örneği olan kıyımlara zemin hazırlıyor…
Sık sık medyada haber yer alıyor; görüyorsunuz:
Okuduğu liseyi ya da üniversiteyi silahla basıp öğrencileri-öğretmenleri katleden çocukların trajik olaylarını… Saldırgan gençlerin antidepresan kullanıp kullanmadığı üzerinde çok az duruluyor!
Biliniyor ki antidepresanlar hem kullanıldığı sırada ve hem de ilaç ani olarak kesildiğinde intihar veya düşmanca hareketler-saldırganlık gibi çok ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
Bu konuda yapılmış belgeseller var. “Public Schools: Pushing Drugs?” (Devlet Okulları: Uyuşturucu İlaçlara mı İtiliyor?) gibi…
Bazı olayları anımsatmama izin veriniz:
• 1 Aralık 1997… 14 yaşındaki Michael Carneal, üç öğrenciyi öldürdü; beş kişiyi yaraladı. Psikiyatrik ilaç tedavisi görüyordu…
• 25 Mart 1998… 13 yaşındaki Mitchell Johnson ve 11 yaşındaki Andrew Golden, bir öğretmen, dört öğrenci öldürdü; 11’ini yaraladı. Johnson, psikiyatrik ilaç tedavisi görüyordu.”